Sultan III. Murat

Sultan III. Murat

12.Osmanlı Padişahı 

Babası : Sultan İkinci Selim
Annesi : Nur Banu Hatun


Doğumu : 4 Temmuz 1546
Ölümü : 16 Ocak 1595


Saltanatı : 1574 - 1595 Devlet


Sınırları : 19.902.000 km2



1577 İran Savaşı / Çıldır Zaferi

Çıldır Savaşı, İran'la 12 yıl süren
(1577-1589) savaşlarının ilkidir.

Gürcistan'a giren Lala Mustafa Paşa, komutasındaki Osmanlı ordusu İran serdarı Tokmak Han'ın kuvvetleriyle Çıldır'da karşılaşmıştır Tokmak Han, Osmanlı kuvvetlerini arkadan vurmak istemiştir. Ancak bunu başaramamıştır. Lala Mustafa Paşa, otuz bin kişilik İran ordusunu Çıldır'da yenilgiye uğratmıştır. Çıldır zaferi, Osmanlıların Gürcistan fethini kolaylaştırmıştır. Ama Osmanlı- İran anlaşmazlığı daha uzun yıllar devam etmiştir.

III. Murat devrinin en önemli olayı
İran Savaşı’dır.
Büyük Osmanlı-Safevi savaşı
İran’daki Türk Safevi imparatorluğu, dünyada, Osmanlı İmparatorluğu’ndan sonra en güçlü devletti.

İran Savaşı çok büyük fütuhatla sonuçlanmakla birlikte, pek çetin geçti. Önce Kıbrıs Fâtihi Kara Lala Mustafa Paşa başkomutan atandı. Asıl büyük başarıları Özdemiroğlu Osman Paşa kazandı.

Özdemiroğlu, 1584’te Tebriz’i yeniden aldı. Tiflis, Baku gibi şehirlerle birlikte, bütün Kafkasya, Dağıstan, Gürcistan, Azerbaycan, Doğu İran, hatta Orta İran’ın önemli bir bölümü Osmanlı İmparatorluğu’na katıldı. 

Safeviler arka arkaya birçok meydan savaşlarında yenildiler.
Osmanlı İmparatorluğunun sınırı Hazar Denizi’ne dayandı.




1578 Birinci Şamahı Zaferi

Safevi Ordusu, Osmanlı Ordusu ile karşı karşıya geldiğinde savaş çok şiddetli başladı.
Fakat iki taraf da kesin bir üstünlük sağlayamadı.
İlk iki gün İranlılar hâkim gibi idiyseler de üçüncü günü öğle üzeri Kırım Hânı onbeşbin kişilik kuvvetiyle savaş alanının bir ucunda görününce savaş talihi yön değiştirdi.
Akşam üzeri zafer Osmanlıların olmuştu. Savaş neticesinde esir düşen ürûs Han idam olundu.
H.987/M.1578 1578


İkinci Şamahi Zaferi

Birinci Şamahî savaşında hezimete uğrayan Safeviler bu sefer bütün güçlerini toplayarak harekete geçen Kuvvetlerini dört bölüme ayıran Safevi Ordusu 100.000 kişiyi buluyordu.
Şamahî meydan savaşı başlamış,İranlılar yirmibeşbin ölü vererek yetmişbeşbin kişiye düşerken Özdemiroğlu'nun kuvvetleri onbin şehid vererek dörtbin kişiye düşmüştü. Safeviler dahil oldukları kaleyi bırakıp Adil Giray Han'ın üzerine yürüdüler. Bu kuvvetlerin büyük bölümünü pusuya yatıran İranlılar küçük bir kuvvetle Adil Giray'ın üzerine çullandılar.
Kırım süvarileri bunları çok kısa zamanda perişanedip savaştan muzaffer çıktıklarına sevinecekleri anda, ikinci ve esas kuvvetin saldırısına muhatap oldular ve çok acı bir mağlûbiyete duçar oldular.
Adil Giray Hân esir düştü.
Özdemiroğlu Osman Paşa Dağıstan taraflarında Demirkapı kalesine çekildi.




1583 Meşale Savaşı

Osmanlı Devleti ile Safeviler arasında meydana gelen savaş.
Osmanlı ordusu geceleri de süren savaşta binlerce meşale yaktığı için "Meşale Savaşı" adı verilmiştir.
Savaş 3 gün, 3 gece sürdü.
Bu savaş sonunda Erivan dahil bütün Ermenistan ele geçirildi.

Beş yıl süren büyük Kafkas seferinde Osmanlı Devleti'nin toprakları tam 300 bin kilometrekare büyümüştü.

Ordu, 1584'te İstanbul'a döndü.

Kafkaslar'ı tamamen ellerine geçirmek isteyen Osmanlılar 1583-1590 yılları arasında devamlı olarak Safevilerin
üzerine seferler düzenlediler.

1583'te Meşaleler Savaşı savaşı ile başlayan bu seferler 1590’da imzalanan Ferhat Paşa Antlaşması ile sona erdi.

1585 Cığalzade Sinan Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu ile Şehzade Hamza Mirza komutasındaki İran ordusu arasında Tebriz yakınındaki Abvar`da yapılan savaş.
Her iki ordunun büyük kaybı oldu.
İran ordusu yenilgiyi kabul ederek geri çekilmiştir.


1593 Kulpa Bozgunu

Sisak-Moslavina bölgesinde, Kulpa Irmağı'nda Telli Hasan Paşa ile ,Avusturya Arşidüklüğü ve Hırvatistan Krallığı birleşik askeri kuvvetleri arasında gerçekleşmiş muhârebedir.
Muhârebede, Bosna Beylerbeyi Telli Hasan Paşa'nın kuvvetleri ağır bir biçimde yenildi

Bosna Beylerbeyi Telli Hasan Paşa şehit düştü



1578 Portekiz Savaşı,
Fas’ın himaye altına alınışı

1577’de Avrupa’nın büyük devletlerinden olan Lehistan, Osmanlı İmparatorluğunun himayesine alındı.
Böylece Türk nüfuz alanı
Baltık Denizi’ne dayandı.
Fas Sultânlığının Osmanlı Hâkimiyetine Girmesi: Afrika kıt'asının bütün kuzey kısımları Osmanlı hâkimiyetinde bulunmasına rağmen sadece Fas Sultânlığı müstakil bir devlet halinde bulunuyordu. Ancak son yıllarda Fas'ta taç ve taht kavgaları baş göstermişti.
Fas Sultânı Mevlây Muhammed, Portekizlilerle işbirliğine başlamış bulunuyordu. Buna karşılık Fas tahtını ele geçiremeyen Abdülmelik, Osmanlılara sığınıp, kendisinin Fas Sultânlığına getirilmesini istemişti. İsteği kabul edilerek Cezayir Beylerbeyi Ramazan Paşa'ya emir verildi. Fas ordusu mağlûp edilerek Abdülmelik, Fas Sultânlığına getirildi (1576). Bu tarihten sonra Fas'ta Osmanlı hâkimiyeti başladı. Bu sırada saltanat iddiasından vazgeçmeyen Mevlây Muhammed Portekizlilerden yardım istedi. Portekiz Kralı Sebastian 80 bin kişilik büyük bir kuvvetle Fas'a geldi. Tunus genel valisi ve Cezayir genel vali vekili oramiral Ramazan Paşa, idaresinde Osmanlı ve Fas kuvvetleri 1578 yazında Portekizlileri Vadi’s-sebil Savaşı'nda fena halde bozguna uğrattılar. Böylece, kesin olarak, batıda Atlas Okyanusu’na erişildi. Kral Sebastian, muharebe meydanında öldü



Yeni Bir Haçlı İttifakı Ve Nemçe
(Avusturya) Harbleri (1593-1606)

Bosna Beylerbeyi Telli Hasan Paşa, Avusturya topraklarına 1593 yılında büyük bir akın harekâtına girişmişti. Avusturya valilerinin Osmanlı sınırlarına tecâvüzlerine karşılık yapılan bu harekât, mağlûbiyetle neticelenmiş, komutanla birlikte çok şehid verilmiştir. Bu hadise Osmanlı-Nemçe harblerinin başlamasına sebep olmuştur. Nemçe savaşına Sadrazam Sinan Paşa gönderilmişti. Budin Beylerbeyi imdada giderek Nemçe ordusuyla harbe girdi ve mağlub oldu. Nemçeliler çok sayıda Macaristan kalesini ele geçirdiler. 1594 yılı baharında da Estergon Kalesini muhasara altına aldılar; ancak muvaffak olamadılar. Kırım kuvvetlerinin yardıma gelmesine rağmen tam bu sırada Osmanlı Devleti’nin başına bir gâile daha çıktı: Osmanlı Devleti’ne tâbi olan Erdel, Eflak ve Boğdan Beyleri Papa’nın teşvikiyle isyan edip Avusturya tarafına geçtiler. Tam bu sırada yani 1595 yılında Padişah III. Murad vefât eyledi. III. Murat devrinde Osmanlı İmparatorluğu, en güçlü Avrupa devleti olan İspanya ile daimi savaş halinde kaldı. III. Murat, Fransa’yı, İngiltere’yi, İspanya’ya karşı şiddetle destekledi.




1589 Yeniçeri ve Sipâhi İsyanları

İran'la anlaşma yapıldıktan sonra İstanbul'da Yeniçeri ve Sipahi isyanları vuku‘ buldu.
Bu isyanlar her ne kadar ulûfe
(Yeniçerilere üç ayda bir verilen maaş) yüzünden çıkmışsa da, asıl sebebi devlet teşkilâtının bozulmaya yüz tutmasıdır.

İlk defa III. Murad devrinde Yeniçeri Ocağına rast gele kimseler alınarak kanun bozuldu

Yine ilk defa rüşvetle iş
görülmeye başlandı.

Askere ayarı düşük akçeler verilmek istenince Yeniçeriler, isyan ederek saraya yürüdüler.

Âsiler defterdarın başını istediler.
İstekleri yerine getirilince
büsbütün şımardılar.

1589 yılında meydana gelen bu olaya Beylerbeyi Vak’ası denmektedir




1574 Sultan II. Selim’in vefatı.
II. Selim’in Manisa valisi olan veliahtı Şehzade Murad’ın İstanbul’a hareketi ve beş kardeşinin idamı.
Sultan III. Murad’ın tahta çıkışı.

1578 Kanuni’nin kızı Mihrimah Sultanın vefatı.

1579 Veziriazam Sokullu Mehmed Paşa’nın vefatı

1583 Osmanlı tarihinde ilk defa olarak “Valide Sultan” ünvanı ile anılan Nur Banu Sultanın vefatı.

1587 Kaptanı Derya Kılıç Ali Paşa’nın vefatı.

1595 Sultan III.Murad’ın vefatı.

Sultan III. Mehmed’in tahta çıkması


III. Murad zamanında Osmanlı Devleti’nin sınırları

Saltanatı boyunca meydana gelen olaylar * Venedik’le anlaşma yenilendi. * Portekiz’le Vâdisseyl muharebesi yapıldı ve Portekizliler kesin bir şekilde mağlub edildi. * İspanya’ya karşı İngiltere’ye yardımlar yapıldı. * Lehistan kralının tayininde çıkan mücadele kazanıldı ve 1577’de Lehistan devleti de Osmanlılara tâbi oldu. * 1511’de Osmanlı tabiiyetinde bulunan Kırım Hanlığı Rusya’ya harb ilân etti. * Moskova’ya kadar ilerleyerek Rusya’yı vergiye bağladı. * 1578’de İran’la savaşlar başladı. Çıldır Zaferi elde edildi, Tiflis ve Sırvan fethedildi. Hazar Denizine kadar Osmanlı hakimiyetine alındı. Ünlü Tiflis müdafaası yapıldı. Kaledeki bir avuç asker kedi ve köpeklere varıncaya kadar yiyerek kaleyi teslim etmediler. 27 günde Kars Kalesi yapıldı 1583’de Mesâleler Zaferi kazanıldı ve Revan fethedildi. * 1585’te Tebriz dördüncü defa fethedildi. Gence şehri alındı. * 1590’da İran’la sulh yapıldı. * 1593’te Almanya’ya harb ilân edildi. * 1594’de Yanıkkale fethedildi.

Özdemiroğlu Osman Paşa

1527-1585

16. yüzyıl sadrâzamlarından Meş’aleler Savaşının muzaffer kumandanı.

Kafkasya fâtihi...

Özdemiroğlu Osman Paşa,
1527'de Kahire'de doğdu.

Annesi:Mısır Abbasi Halifeleri soyundan
Babası: Özdemir Paşa
(Mısır Çerkez Memlüklerindendir.)

Mısır'da sancakbeyliği ve Mısır emirihaclığı yapan Özdemiroğlu Osman Paşa, Yemen, Habeş ve Diyarbakır Beylerbeyi oldu.

Lala Mustafa Paşa'nın maiyetinde Osmanlı-İran savaşlarına katıldı ve Şirvan Beylerbeyi oldu.

Kırım Hanı Mehmed Giray'ın yardımı ile Karabağ, Mugan ve Kızılağaç'a kadar bütün kuzey Azerbaycan'ı titretti.

Kırım Hanı Mehmed Giray'a daha ileri gitmeyi teklif ettiyse de Mehmed Giray, bunu red ederek Kırım'a döndü.

Osman Paşa, babasının çok faal bir kişi olması dolayısıyla genç yaşta devlet hizmetleriyle yüz yüze geldi.

Cesaretiyle daha yirmi yaşına gelmeden sancak beyliğine yükseldi.

1561’de Mısır Emirü’l-haclığı vazifesine getirildi.

Babasının ölümünden sonra, çeşitli karışıklıkların olduğu Habeşistan’a Beylerbeyi oldu ve burasını kısa zamanda düzeltti.

Portekiz İmparatorluğuna bağlı Hind Deniz Kuvvetleriyle mücadelesinin yanında, yedi yıl vazife yaptığı Habeşistan eyaletinde muntazam bir idare kurdu.

Yemen isyanından sonra İstanbul’a gelen Osman Paşa, önce Anadolu’da bir sancağa sonra da Niğde Sancakbeyliğine getirildi.

1573’te Diyarbakır Beylerbeyi oldu.

Bu vazifede dört yıl kaldıktan sonra,İran Seferine çıkan Serdar-ı ekrem Lala Mustafa Paşanın maiyetine katıldı.

Hazırladığı alayının mükemmelliği,
Çıldır Muharebesinde gösterdiği kahramanlık, onun, 1578’de fethedilen Şirvan Beylerbeyliğine getirilmesine
sebep oldu.

1578-Tiflisi fethetti

9 Eylül 1578’de Osmanlıları bölgeden atmak için harekete geçen İran birliklerini (Safeviler) Koyun Geçidi Muharebesinde bozguna uğrattı.

Özdemiroğlu’nun bundan sonra Kafkasya’da geçen beş yıllık idari görevi daimi olarak İranlılarla mücadele içerisinde geçti.

1578-Şamahı zaferi (Safevilere karşı)

Şirvan, Kuzey Âzerbaycan, Dağıstan ve Gürcistan’da Osmanlı hakimiyetini pekiştirdi.

8 Mayıs 1583’te yetmiş bin kişilik İran ordusunu üç gün üç gece devam eden Meşaleler Savaşında büyük bir bozguna uğrattı.

Bu arada isyan hareketleri içinde bulunan Kırım Hanı Mehmed Giray yerine İslam Giray’ı getirdikten sonra, Kefe’de bulunan Kaptan-ı derya Piyale Paşanın gemisiyle İstanbul’a geldi (1583).

Sultan Üçüncü Murad Han tarafından da kabul edilen Osman Paşa, Şirvan’da fethettiği on yedi kalenin anahtarını padişaha takdim etti.

İran birliklerine karşı zaferlerini ve Kırım Hanı Mehmed Giray’ı çok az bir kuvvetle yenmesini sultana anlatınca: “İki cihanda yüzün ak olsun, Allah senden razı olsun...” diye dua ve iltifata mazhar oldu.

Önce ikinci vezirliğe yükseltilen Osman Paşa, 28 Temmuz 1584’te Doğu Serdarlığı ile veziriazamlığa getirildi.

1585’te Tebriz’i tamamen
Osmanlı Devletine bağladı.

1585’te Tebriz’den ayrıldı.

Aynı yıl vefat eden Osman Paşa, vasiyeti üzerine Diyarbakır’a getirilerek türbesine defnedildi.

Ömrünün kırk yılından fazlası serhatlarda geçen Özdemiroğlu Osman Paşa, iyi bir kumandan, eşi az bulunan bir idareciydi.

Özdemiroğlu Osman Paşa, III. Murat saltanatı döneminde, 1584-1585 yılları arasında sadrazamlık yapmış
Osmanlı devlet adamı.

Allah (cc) sayesinde ve onun komutanlığında Osmanlı 300.000 km2 yer kazandı
.

LALA MUSTAFA PAŞA

1500-1580

Lala Mustafa Paşa, Kara Mustafa Paşa olarak da bilinen, Kıbrıs’ı Osmanlı topraklarına katan Osmanlı veziri, şehzade eğitmeni.

Mustafa Paşa, Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa’nın karşı koymasına karşın padişaha Kıbrıs'ın fethedilmesi gerektiğini kabul ettirdi ve 15 Mayıs 1570 tarihinde Kıbrıs’a doğru yola çıktı. Eylül 1570’te Lefkoşa’yı ve ardından Ağustos 1571’de de Magosa’yı alarak Kıbrıs’ın fethini tamamlayan
Mustafa Paşa,

1578 senesinde Gürcistan ve Şirvan’ı Osmanlı topraklarına katmak için İran seferine çıktı.

Erzurum’da Diyarbakır beylerleyi Özdemiroğlu Osman Paşa’nın da kendisine katılmasının ardından Gürcistan içlerine ilerleyerek 24 Ağustos 1578 tarihinde Tiflis’i alan Mustafa Paşa, Şirvan’ın da ele geçirilmesinin ardından Anadolu’ya döndü.

1579 yılına kadar doğuda kalan ve Sokullu Mehmed Paşa'nın ölümü üzerine İstanbul'a çağrılmasının ardından İkinci Vezir olarak görevlendirilen Lala Mustafa Paşa, aynı sene 7 Ağustos’ta İstanbul'da öldü.

Sokollu Mehmet Paşa

(1505-1579)

14 yıl Osmanlı Devleti’nin
sadrazamlığını yapmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun zirvede bulunduğu dönemi simgelemesi itibariyle hem de icraatları, projeleri ve kişiliği nedenleriyle en büyük Osmanlı sadrazamlarından biri kabul edilir.

1505 yılında Sokoloviçi
köyünde doğmuştur.

Babasının adı Dimitriye’ydi.

1519 yılında devşirme sistemi ile çocuk yaşta Edirne Sarayına getirilmiş, Mehmed adı verilerek Türk ve Müslüman kültürü ile yetiştirilmiştir.

Ardından İstanbul’a gönderildi.

Topkapı Sarayı’nın Enderun bölümünde çeşitli görevlerde bulundu.

1541’de Kapıcıbaşılığa yükseldi.

1546’da saray hizmetlerinde başarılı olanların dış göreve atanmaları yolundaki gelenek uyarınca Kaptan-ı Derya’lığa getirildi.

Görevde iken Trablusgarp Seferi’ne katıldı, İstanbul Tersanesini genişletti ve yeniledi.

1549’da vezirliğe yükselerek Rumeli Beylerbeyliğine atandı.

Avusturya ile 1547’de imzalanan barış antlaşmasının bozulması üzerine Sokollu Mehmet Paşa 1551’de Erdel üzerinde yapılacak seferin komutanlığına getirildi.

80.000 kişilik orduyla Erdel’e giren Sokollu Mehmet Paşa önemli kaleleri aldı, ama Temeşvar Kuşatmasında başarılı olamayarak geri çekildi.

Temeşvar 1552’de, Macaristan serdarlığına atlan Kara Ahmet Paşa ile alınabildi.

I. Süleyman 1553’te Sokollu Mehmed Paşa’yı Rumeli askerlerinin başında Anadolu’ya gönderdi.

Aynı yıl başlayan Nahçıvan Seferinde Sokollu komutasındaki Rumeli askerleri büyük başarı gösterdiler.

Sefer dönüşünde Sokollu üçüncü kez vezirliğe yükselerek kubbealtı vezirleri arasına katıldı.

Sokollu Mehmed Paşa, Kanuni’nin oğulları arasındaki mücadeleler sırasında da hep Selim’in yanında oldu.

Nitekim taht mücadelesini Selim kazandı.

Semiz Ali Paşa’nın sadrazamlığa yükselmesiyle ikinci vezir olan Sokollu, onun 1565’de ölmesiyle sadrazamlığa getirildi.

Yaşı hayli ilerlemiş olan Kanuni çok güvendiği Sokollu’ya geniş yetkiler vermişti.

1561’de üçüncü vezir iken Kanuni Sultan Süleyman’ın torunu ve Sultan II. Selim’in kızı Esmehan Sultan ile evlendi.

Sadrazamlık dönemi Bu tarihten ölümüne kadar ki 15 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğunun idaresini fiilen elinde tuttu. Kanuni Sultan Süleyman’ın son seferi olan Zigetvar kalesi fethini, padişah öldükten sonra o idare etti.

Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümünü askerden II. Selim geliceye kadar saklayarak onu tahta çıkarmayı başardı.

II. Selim döneminde sürekli sadrazamlıkta kaldı ve devlet işlerini idare etti.

Sokollu 1568’de Avusturya ile 8 yıl süren bir barış antlaşması imzaladıktan sonra doğuya yöneldi.

Amacı Osmanlı egemenliğini Asya’da ve doğu denizlerinde de güçlendirmekti. Portekiz’in Hint Okyanusu’ndaki artan etkiniğine karşın Kızıldeniz, Umman Denizi ve Basra Körfezi’ndeki Osmanlı gemilerinin sayılarını attırdı. Hindistan ve Endonezya ile iyi ilişkiler kurmaya çalıştı.

Sokollu ayrıca Tunus’u Osmanlı himayesi altına sokarak, Kuzey Afrika’yı da denetlemek istiyordu. Ama Piyale Paşa ve Lala Mustafa Paşa gibi karşıtların etkisiyle Divan 1570’de Kıbrıs’ın alınması kararını aldı. Sokollu Venediklilere karşı böyle bir savaşın Avrupa’yı kendilerine karşı birleştireceği görüşündeydi. Ama Lala Mustafa Paşa Divan’a uyarak 1571’de Kıbrıs’a çıktı. Haçlı Donanması’nın misillemesinde Osmanlı donanması İnebahtı’da yenildi. Alınan ağır yenilgi karşısında Osmanlılara gelen bir Venedik elçisine “Biz sizden Kıbrıs’ı alarak kolunuzu kestik, siz ise donanmamızı yenmekle yalnızca sakalımızı kestiniz; unutmayın ki, kol bir daha yerine gelmez, ama sakal eskisinden de gür çıkar.” dedi. Gerçekten de Sokollu’nun dediği oldu ve Venedikliler barış istemek zorunda kaldılar. Daha sonra Osmanlı Donanması Tunus’u İspanyollardan aldı. Sokollu 1574’te ölen II. Selim’in yerine geçen III. Murat döneminde de sadrazamlığını sürdürdü. Fakat artık eski gücü yoktu çünkü padişah da artık onun karşıtlarıyla işbirliği halindeydi. Sokollu yine de bazı siyasal başarılara imza attı. Fas’ı Portekiz akınlarından kurtardı, Avusturya’nın saray içine dönük oyunlarını etkisiz hale getirdi. Fakat baskılar artık iyice artmıştı, amcasının oğlu Budin Beylerbeyi Mustafa Paşa sudan bir nedenle idam ettirildi. 1579 yılında ise III. Murat’ ın eşi Safiye Sultan tarafından tutulan ve derviş kılığına girmiş bir yeniçeri tarafından divan çıkışında 11 Ekim 1579 da kalbinden hançerlenerek öldürüldü. Paşa’yı öldüren şahıs ise hemen oracıkta askerler tarafından parçalanırken başta padişah olmak üzere bütün devlet ileri gelenleri hemen içeri alındı. Sokollu ise yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve kısa sürede hayatını kaybetti. Daha sonra Eyüp’te defnedildi. Sokullu Mehmed Paşa 14 yıl süren sadrazamlığı boyunca usta bir siyasetçi olarak öne çıkmış, birçok askeri ve siyasal başarının elde edilmesinde birinci derecede rol almıştır. 60 yıllık devlet hizmeti sırasında da hiçbir görevinden alınmamış, daima bir üst göreve atanmış olması da ayrı bir özelliğidir. Sokollu bir tanesi İstanbul’da, diğerleri Lüleburgaz, Havsa (Edirne) ve Payas (Hatay)’ta bulunan beş külliyesi, imparatorluğun hemen her yanına yayılmış eserleri olmuştur. Don ve volga Nehrivolga ırmakları arasında bir kanal açarak Osmanlı donanmasına Hazar Denizi yolunu açma, Süveyş Kanalı’nı açma, İzmit Körfezi Sapanca Göl Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e alternatif bir boğaz açma gibi çağının ötesinde projeleri vardı. Don volga Nehri volga kanalı için gerekli işgücü seferber edildi, ancak hava şartları nedeniyle çalışmalar sürdürülemedi. Süveyş Kanalı düşüncesiyle ön adım olarak Sudan zaptedildi. Ancak bu proje de sonuca ulaşamadı. Devlet teşkilatı içinde de önemli düzenlemeler yapmıştır.




 İNEBAHTI DENİZ SAVAŞI

(1571)
 
1571 tarihinde Kıbrıs’ın Lala Mustafa Paşa tarafından fethedilmesinden sonra, Avrupa’nın Kıbrıs konusundaki hassasiyetlerini bilen Sokullu Mehmet Paşa bazı tedbirler alma yoluna gitmiştir.

Sokullu Mehmet Paşa, Papa önderliğinde bir Haçlı ordusunun oluşturulacağını tahmin etmiş ve olası tehdide karşı hazırlıklı olunması gerektiğini düşünmüştür.

Bu maksatla Osmanlı Donanması’na olası Haçlı saldırılarına karşı hazırlıklı olunması gerektiği konusunda emir vermiştir.

Sokullu Mehmet Paşa’nın tahminleri doğru çıkmış ve Avrupa Devletleri Kıbrıs’ın Osmanlı Devleti tarafından ele geçirilmesi sebebiyle, yeni bir Haçlı ordusu teşkil etmeye başlamıştır.

Venedik ve İspanya tarafından ağırlıklı olarak teşkil edilen Haçlı Donanması İnebahtı Deniz Savaşında Osmanlı Donanmasını yenilgiye uğratmıştır.

İnebahtı Deniz Savaşında Osmanlı Donanmasının yenilgi sebebi Müezzinzade Ali Paşa’nın denizde eğitim görmüş askerlerin yerine, eğitim görmemiş kara askerleri ile mücadeleye girmesidir.

Bu savaş sonunda kaybedilen donanmanın yerine yaklaşık altı ay içerisinde tekrar donanma oluşturulmuştur.

İnebahtı Deniz Savaşının sonuçları kısaca şu şekilde özetlenebilir:

1. İnebahtı Deniz Savaşında alınan yenilgi Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’de prestij kaybetmesine neden olmuş, Akdeniz egemenliğine gölge düşürmüştür.

2. Osmanlı Devleti’nin kısa sürede tekrar donanma kurabilmesi ise devlet ekonomisinin ne denli güçlü olduğunu göstermiştir.

3. Bu savaştan sonra Osmanlı Devleti İspanyolların eline geçen Tunus’u yeniden fethederek topraklarına katmıştır.

1575 yılında Lehistan Kralının ölümü üzerine, Fransa’nın desteğini alan Osmanlı Devleti, Erdel Bey’in Lehistan’ın kralı olmasını sağlamıştır.

Bu sayede Lehistan Osmanlı Devleti’nin himayesi altına alınmıştır.

1576 tarihinde ise Fas’ta meydana gelen toprak kavgaları ve iç karışıklıklardan faydalanan Osmanlı Devleti, Abdülmelik’i Fas Sultanı yapabilmeyi başarmıştır.

Fas bu olaydan sonra Osmanlı Devleti’nin himayesi altına girmiştir.

Fas'ın Osmanlı Devleti’ne bağlanması ile Cezayir topraklarının güvenliği sağlanmıştır.

Bu durum üzerine harekete geçen Portekizliler donanma teşkil etmiş ve Fas’ın egemenliği için 1578 yılında Osmanlı Donanması ile karşı karşıya gelmiştir.

Vadi’üs Sebil Savaşı olarak adlandırılan bu savaşı kaybeden Portekiz donanması, Hint Deniz yolu üzerindeki egemenliğini ve etkinliğini İngiltere ve Hollanda’ya kaptırmıştır...



Osmanlı İmparatorluğu en geniş sınırlarına 24.534.242 km² ile III. Murat zamanında ulaşmıştır.
Saltanatı süresince başveziri olan Sokollu Mehmet Paşa’nın etkisinde kalmıştır.

Devletin tarihindeki gelmiş geçmiş en büyük develüasyon gerçekleştirilmiştir.

Sokullu Mehmed Paşa (1574-1579) Şemsi Ahmet Paşa (1579-1580) Lala Mustafa Paşa (1580-1580) Koca Sinan Paşa (1580-1582) Kanijeli Siyavuş Paşa (1582-1584) Özdemiroğlu Osman Paşa (1584-1585) Hadim Mesih Mehmed Paşa (1585-1586) Kanijeli Siyavuş Paşa (1586-1589) Koca Sinan Paşa (1589-1591) Serdar Ferhat Paşa (1591-1592) Kanijeli Siyavuş Paşa (1592-1593) Koca Sinan Paşa (1593-1595)

Eşleri Safiye Valide Sultan ve ....

Erkek çocukları III. Mehmed ve .....

Kız çocuklar Ayşe Sultan ve .....


çıldır

 
 
 
Bugün 36 ziyaretçi (70 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol