Anadolu Selçuklu Devleti

Anadolu Selçuklu Devleti

1075-1308 Anadolu Selçuklu Devleti

 Başkent : İznik (1077-1086)
Konya (1086-1308) -

1077-1086 Süleyman Şah 
1092-1107 I. Kılıç Arslan 
1116-1155 I. Mesut 
1155-1192 II. Kılıç Arslan
1192-1196 -1205-1211 I. Gıy. Keyh 
1196-1204 II. Süleyman Şah
1211-1220 I. İzzeddin Keykavus 
1220-1237 I. Aleaddin Keykubat 
1237-1246 II. Gıy. Keyh 
1302-1308 II. Mesud son

Haçlılar'ın Nikaia işgali ve
Dorileon Savaşı'nda yenilmesi 1097
Miryokefelon Savaşı'nda
Bizans'ları yenmesi 1176  
Keyhüsrev'in Nikaia İmparatorluğunca
yenilerek öldürülmesi 1211
Kösedağ Savaşı'nda Moğol İmparatorluğunca yenilmesi 1243




ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ

Süleyman Şah dönemi (1077-1086)

 Anadolu Selçuklu Devleti,Melikşah tarafından Anadolu’nun fethiyle görevlendirilen Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından kurulmuştur.

Süleyman Şah, önce Konya ve çevresini ele geçirmiş, daha sonra İznik’i alarak başkent yapmış ve Büyük Selçuklulara bağlı olarak Anadolu Selçuklu Devleti’ni kurmuştur.(1077)

Süleyman Şah, İstanbul Boğazı’nın Anadolu yakasındaki kıyıları ele geçirmiş ve geçen gemilerden vergi almaya başlamıştır.
Bizans İmparatoru vergi vermek şartıyla Süleyman Şah ile anlaşma yapmış ve Dragos Çayı Bizans’la sınır kabul edilmiştir.
Süleyman Şah, daha sonra Adana, Antakya ve Güneydoğu Anadolu’yu ele geçirmiş, Suriye’yi almak amacıyla Halep’i kuşatmıştır.

Suriye Selçuklu Sultanı Tutuş ile yaptığı savaşı kaybedmiştir, akabinde ölmüştür.

Bu arada kardeşi Tutuş’a yardım amacıyla bölgeye gelen Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah, Süleyman Şah’ın oğulları I. Kılıç Arslan ile Kulan Arslan’ı rehin olarak İsfahan’a götürmüştür.(1086)



Kılıç Arslan Dönemi (1093-1107)

Melikşah’ın ölümü üzerine serbest kalan I. Kılıç Arslan Anadolu’ya gelerek tahta oturmuş ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin bağımsızlığını ilan etmiştir.

I Kılıç Arslan, İstanbul’u almak için ittifak kurduğu kayınpederi Çaka Bey’i, Bizans’ın kışkırtmaları sonucu öldürmüştür.

Bu arada Bizans İmparatoru Türklere karşı Papa’dan yardım istemiş ve Papa’nın kışkırtmalarıyla Haçlı Seferleri başlamıştır.

I. Kılıç Arslan, Bizans’ın yardımıyla Anadolu’ya geçen I. Haçlı ordusu ile Eskişehir yakınlarında Dorileon Meydan Savaşı’nı yapmıştır.

Ancak kalabalık Haçlı ordusu karşısında başarılı olamamış, İznik Haçlılara bırakılmış ve başkent Konya’ya taşınmıştır.

Bundan sonra I. Kılıç Arslan Anadolu’da ilerleyen Haçlılara karşı yıpratma savaşları yapmıştır.

Bizans ise I. Haçlı Seferinden yararlanarak Batı Anadolu’yu işgal etmiş ve Batı Anadolu Türklerin elinden çıkmıştır.



I. Mesut (1116-1155) Dönemi

I. Kılıç Arslan’ın ölümünden sonra Anadolu Selçuklu Devleti’nde taht kavgaları başlamıştır.

10 yıl kadar devam eden karışıklıklardan sonra I. Mesut, kayınpederi Danişment Gazi’nin yardımıyla tahta çıkmıştır.

Bu dönemde Anadolu’da siyasi üstünlük kısa bir süre Danişment Beyliği’ne geçmiştir.

İçte düzeni sağlayan I. Mesut, Danişment Beyliği’nde başlayan taht kavgalarından yararlanarak Anadolu’daki siyasi üstünlüğün tekrar Anadolu Selçuklu Devleti’ne geçmesini sağlamıştır.

Bu sırada başlayan II. Haçlı Seferi sırasında Haçlılarla başarılı savaşlar yapmıştır.

I. Mesut, Anadolu Selçuklu Devleti’nin ilk bakır parasını bastırmıştır.

Anadolu ilk kez onun döneminde Türkiye olarak anılmıştır.



I. Kılıç Arslan (1155-1192)

Mesut’un oğlu II. Kılıç Arslan, Bizans’la anlaşarak batı sınırlarını güvence altına almış ve Anadolu’daki siyasi birliği sağlamak amacıyla Sakarya’dan Fırat’a kadar olan toprakları ele geçirmiştir.

Anadolu Selçuklu Devleti’nin güçlenmesinden çekinen Bizans, I. ve II. Haçlı Seferlerinin Anadolu Selçukluları üzerinde yaptığı sarsıntıdan yararlanmak ve Türkleri Anadolu’dan atmak amacıyla harekete geçmiştir.

Kılıç Arslan, Bizans ordusunu Eğirdir gölü çevresinde Miryakefalon denilen yerde ağır bir yenilgiye uğratmıştır.(1176)

Miryokefalon Savaşı’nın Sonuçları

Anadolu’nun Türk yurdu olması kesinleşmiştir

Bizans’ın Anadolu’yu Türklerden alma ümidi bulmuş ve Bizans savunmaya geçmiştir.

Kılıç Arslan bu zaferden sonra Danişment Beyliğini ortadan kaldırmış ve Anadolu Türk siyasi birliğinin kurulması yolunda önemli bir adım atmıştır Kılıç Arslan, Anadolu Selçuklu Devleti’ni, on bir oğlu arasında paylaştırmıştır.

Ancak daha sağlığında oğulları taht kavgalarına başlamışlardır.

Bu sırada Haçlı Seferi başlamış ve II. Kılıç Arslan Haçlılarla mücadele etmiştir.

Kılıç Arslan döneminde Anadolu Selçuklu Devleti’nin ilk gümüş ve altın parası basılmıştır.



I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in İlk Saltanatı (1192-1197)

II. Kılıç Arslan’dan sonra en küçük oğlu I. Gıyaseddin Keyhüsrev tahta çıkmış; ancak ağabeyi Rükneddin Süleyman Şah ile yaptığı mücadeleyi kaybederek Bizans’a sığınmıştır.



Rükneddin II. Süleyman Şah (1197-1204)

Artukoğlu Beyliği’nin Harput kolu ile Saltuklu Beyliği’ni ortadan kaldırmıştır. Bizans’ı vergiye bağlamıştır. Ölümünden sonra I. Gıyaseddin Keyhüsrev ikinci defa Anadolu Selçuklu tahtına oturmuştur.



I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in İkinci Saltanatı (1205-1211)

Gıyaseddin Keyhüsrev Anadolu Selçuklu tahtına ikinci kez çıktığında IV. Haçlı Seferi olmuş; ancak Haçlılar, Kudüs yerine İstanbul’a gelmişler ve İstanbul’u ele geçirerek bir Latin Krallığı kurmuşlardır. Bizans İmparatorluk sülalesi ise İstanbul’dan kaçmış ve biri İznik, diğeri Trabzon’da olmak üzere iki Rum devleti kurmuşlardır. Trabzon Rum Devleti, Karadeniz’deki transit ticareti engelleyince I. Gıyasettin bu devlete bir sefer düzenlemiş ve Kırım’a giden Karadeniz ticaret yolunu açmıştır. Daha sonra Antalya’yı ele geçirmiş ve Anadolu Selçuklu Devleti ilk kez Akdeniz’e inmiştir. Kıbrıs’taki Haçlılarla ticaret anlaşması yapılmış ve Anadolu’daki ticaretin canlanma çalışmıştır. İznik Rum Devleti ile yapılan savaşta şehit düşmüştür.



I. İzzettin Keykavus Dönemi (1211-1220)

Babası gibi Anadolu’nun ticarî yönden kalkınma-sına önem vermiştir. Kıbrıs Krallığı ve Venediklilerle ticaret anlaşmaları yapılmıştır. Sinop alınmış, devletin sınırları Karadeniz kıyılarına uzanmış ve Sinop’ta bir tersane kurulmuştur. Güneyde bulunan Ermeniler mağlup edilmiş ve yapılan anlaşma ile Anadolu-Suriye ticaret yolunun güvenliği sağlanmış ayrıca Ermeniler vergiye bağlanmıştır.



I. Alâeddin Keykubat Dönemi (1220-1237)

Alâeddin Keykubat Dönemi, Anadolu Selçukluların en parlak dönemidir. Önce doğuda beliren Moğol tehlikesine karşı önlemler alınmış, Konya, Kayseri ve Sivas gibi şehirlerin surları yeniden inşa edilmiştir. Yine Moğollara karşı Eyyubilerle ittifak yapılmıştır. Ayrıca Moğollara elçi gönderilerek, onlarla iyi geçinme yolları aranmıştır. Bu arada Moğollar tarafından yıkılan ve batıya çekilen Harzemşahlar, Anadolu’nun doğusuna yerleştirilerek Moğollara karşı tampon bir bölge oluşturulmuştur. Ancak Celaleddin Harzemşah bu dostluğu bozmuş ve Ahlat’ı ele geçirerek yağmalamıştır. Buna kızan Alâeddin Keykubat Harzemşahları Yassıçemen Savaşı’nda yenmiş (1230) ve Harzemşah Devleti bir süre sonra dağılmıştır. Harzemşahların dağılması ile Doğu Anadolu Moğollara karşı savunmasız bir durumda kalmıştır. Batı (Bizans) sınırlarının savunmasız kalmaması için Moğolların önünden kaçan ve Anadolu’ya göç eden Türkmenler, Bizans sınırlarına yerleştirilmiştir. Bu arada Bizans’ın elinde bulunan Alanya alınmış ve buraya kendi adını vererek bir de tersane kurdurmuştur. Kırım sahilinde bulunan ve büyük bir ticaret merkezi olan Suğdak’a, Trabzon Rum İmparatorluğu’nun yerleşme girişimleri üzerine denizaşırı bir sefer düzenlenerek Suğdak ele geçirilmiştir. Artuklu Beyliği’nin Harput kolu ile Mengücek Beyliği’ne son verilmiş ve Anadolu Türk Birliği sağlanmıştır. Yaptığı seferlerle devlet en geniş sınırlara ulaşmış, Anadolu’daki ticareti engellemeye çalışan Ermenilere karşı bir sefer düzenlenmiş ve Ermeniler vergiye bağlanmış, Anadolu önemli bir ticaret merkezi haline getirilmiştir.



ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİNİN ZAYIFLAMASI VE MOĞOL İŞGALİ


II. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi Alaeddin Keykubat’ın zehirlenerek ölmesinden sonra yerine oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev tahta çıkmıştır. Veziri Sadettin (Köpek)’in etkisiyle önemli devlet adamları ya öldürülmüş ya da görevden uzaklaştırılmıştır. Bu sırada Güneydoğu Anadolu’da Baba İshak adında bir Türkmen ayaklanmıştır. Babai Ayaklanması denilen bu olay Anadolu Türk birliğini iyice sarsmış ve devleti 1240 yılına kadar uğraştırmıştır. Bu olumsuz gelişmeler üzerine Moğollar, Anadolu Selçuklularının üzerine yürümüş ve Erzurum’u alarak halkı kılıçtan geçirmişlerdir. 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı’nda Anadolu Selçukluları yenilmişlerdir. Bu savaş Anadolu Türk Tarihi için bir dönüm noktası olmuştur. Kösedağ Savaşı’nın Sonuçları Anadolu Türk birliği bozulmuş ve Anadolu Moğol egemenliğine girmiştir. Moğol istilasının verdiği sarsıntı ticaret yollarının işlemesine ve ürünlerin toplanmasına engel olmuş birçok yerde kıtlık görülmüştür. Anadolu Selçuklu sultanları otoritelerini kaybetmişler ve Anadolu Selçuklu Devleti giderek dağılmaya başlamıştır. Anadolu Selçuklulara bağlı sınırlardaki uç beylikleri devletle bağlarını koparmışlar, bağımsızlıklarını ilan etmişler ve böylece “Beylikler devri” başlamıştır. Anadolu Selçuklularının Yıkılması Gıyaseddin Keyhüsrev’in ölümünden sonra Anadolu Selçuklu Devleti’nde taht kavgaları başlamıştır. Memlûk Sultanı Baybars, Anadolu’yu Moğol istilasından kurtarmak amacıyla Anadolu’ya gelmiş ve Moğolları yenmiştir. Ancak Anadolu Selçuklu Devleti’nin başında bulunanlar ikiyüzlü bir siyaset izleyerek Memlüklülere yardım etmemiş ve Memlûk Sultanı Baybars, Mısır’a geri dönmüştür. Mesud’un 1308 yılında ölümü, Anadolu Selçuklu Devleti’nin sonu kabul edilmiştir.


 
 
 
Bugün 12 ziyaretçi (28 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol